اَلسَّاهِكَةُ [es-sâhiket] ve
اَلسَّهُوكُ [es-sehûk] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve
اَلسَّيْهَكُ [es-seyhek] (صَيْقَلٌ [ṡayḵal] vezninde) ve
اَلسَّيْهُوكُ [es-seyhûk] (طَيْفُورٌ [ṯayfûr] vezninde) ve
اَلْمَسْهَكَةُ [el-mesheket] (مَقْعَدَةٌ [maḵʹadet] vezninde) Pek şedîd esen rüzgâra denir. Ve
مَسْهَكَةٌ [mesheket] ve
مَسْهَكٌ [meshek] (mîm’lerin fethiyle) Şedîd esen rüzgârın memerrine ve güzer-gâhına denir.
اَلسَّيْهَكُ [es-seyhek] (sîn’in ve hâ’nın fethi ve mâ-beyninde yâ’nın sükûnuyla) Katı yel, rîh-i şedîde maʹnâsına. Ve
اَلسَّيْهُوكُ [es-seyhûk] (sîn’in fethi ve yâ’nın sükûnuyla ve hâ’nın zammı ve meddiyle) Bi-maʹnâhu, سَيْهَجٌ [seyhec]le سَيْهُوجٌ [seyhûc] gibi, kezâlik rîh-i şedîde maʹnâsında. Ve
سَيْهَكٌ [seyhek] Yel savurduğu toprağa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı