eş-şuʹrâ ~ اَلشُّعْرَى

Kamus-ı Muhit - الشعرى maddesi

اَلشِّعْرُ [eş-şiʹr] (şîn’in kesri ve ʹayn’ın sükûnuyla) ve

اَلشَّعْرُ [eş-şaʹr] (şîn’in fethiyle) ve

اَلشَّعْرَةُ [eş-şaʹret] (şîn’in harekât-ı selâsıyla) ve

اَلشِّعْرَى [eş-şiʹrâ] (ذِكْرَى [žikrâ] vezninde) ve

اَلشُّعْرَى [eş-şuʹrâ] (رُجْعَى [rucʹâ] vezninde) ve

اَلشُّعُورُ [eş-şuʹûr] (ظُهُورٌ [żuhûr] vezninde) ve

اَلشُّعُورَةُ [eş-şuʹûret] (شُطُورَةٌ [şuṯûret] vezninde) ve

اَلْمَشْعُورُ [el-meşʹûr] (مَيْسُورٌ [meysûr] vezninde) ve

اَلْمَشْعُورَةُ [el-meşʹûret] (hâ’yla) ve

اَلْمَشْعُورَاءُ [el-meşʹûrâ΄] مَشْيُوخَاءُ [meşyûḣâ΄] vezninde ki on iki masdardır, bir nesneyi hoşça fehm edip zekâ ve zihn ve fetânetle mezâyâ ve dakîkasına varıp iyice idrâk eylemek maʹnâsınadır ki عِلْمٌ [ʹilm]den ahass olur, bundan tanımak ile taʹbîr olunur; yukâlu: شَعَرَ بِهِ وَشَعُرَ شِعْرًا وَشَعْرًا وَشَعْرَةً مُثَلَّثَةٌ وَشِعْرَى وَشُعْرَى وَشُعُورًا وَشُعُورَةً وَمَشْعُورًا وَمَشْعُورَةً وَمَشْعُورَاءَ مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالْخَامِسِ إِذَا عَلِمَ بِهِ وَفَطِنَ لَهُ وَعَقَلَهُ

Vankulu Lugatı - الشعرى maddesi

اَلشِّعْرَى [eş-Şiʹrâ] (şîn’in kesri ve ʹayn’ın sükûnu ve elifin kasrıyla) Bir yıldızdır ki cevzâdan sonra doğar. Ve bunun tulûʹu şiddet-i harrda olur. Ve

شِعْرَى [Şiʹrâ] İki yıldızdır: biri شِعْرَى الْعَبُورُ dur ki o cevzâdadır ve biri شِعْرَى الْغُمَيْصَاءُ dır ki o zirâʹdadır. Ve ʹArab tâ΄ifesi şöyle zuʹm ederler ki bunların ikisi Süheyl’in uhtları olalar.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı