eş-şeżâ ~ اَلشَّظَا

Kamus-ı Muhit - الشظا maddesi

اَلشَّظَا [eş-şeżâ] (żâ-yı muʹceme ile عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) Bedende dize yapışık ʹalâ-kavlin kola yapışık yâhûd inciğe yapışık olan incerek kemiğe denir yâhûd incikte olan hurde sinirlere denir. Ve شَظَا الْقَوْمِ [şeża’l-ḵavm] bir kavmin etbâʹından ve ʹahd ve emânla sonradan dahîl ve lâhık olanlarından ʹibârettir; yukâlu: هُمْ شَظَا الْقَوْمِ أَيْ أَتْبَاعُهُمْ وَالدُّخَلَاءُ عَلَيْهِمْ Ve tarlada aktarma üzere olan tekrâr aktarmaya denir, tâ nihâyete varınca ki bir dönüm sürdükten sonra üzerine tekrâr bir dönüm nadastan ʹibârettir. Ve masdar olur, bedende sinir çatlamak maʹnâsınadır; yukâlu: شَظِيَ عَصَبُهُ شَظًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا انْشَقَّ Ve

شَظَا [Şeżâ] Bir dağın adıdır. Ve شَظَا [şeżâ] dedikleri zikr olunan kemik çatlayıp yarılmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَظِيَ الْفَرَسُ شَظًى مِنَ الْبَابِ الْمَزْبُورِ إِذَا فُلِقَ شَظَاهُ

Vankulu Lugatı - الشظا maddesi

اَلشَّظَا [eş-şeżâ] (şîn’in fethi ve elifin kasrıyla) Şol ince kemiktir ki kol kemiğine yapışmıştır. Ve

شَظَا [şeżâ] Zikr olunan kemik yerinden ayrılmağa dahi derler; yukâlu: شَظِيَ الْفَرَسُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا تَحَرَّكَ الْعَظْمُ الْمَذْكُورُ مِنْ مَوْضِعِهِ Ve baʹzı kimse شَظَا [şeżâ]yı sinir yarılması maʹnâsına haml etmiştir. Ve

شَظَا الْقَوْمِ [şeża’l-ḵavm] صَمِيمُ الْقَوْمِ [ṡamîmu’l-ḵavm]in mukâbilidir ki o kavme sonradan lâhık olup hâricden gelen kimsedir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı