eş-şarḵiyy ~ اَلشَّرْقِيُّ

Kamus-ı Muhit - الشرقي maddesi

اَلشَّرْقِيُّ [eş-şarḵiyy] Şarka mensûb demektir, insân ve hayvân ve sâ΄ir eşyâ΄ olsun. Ve bir mahalle nisbetle gün doğusu cânibinde olana denir. Ve ciheti şarka doğru olan şey΄e denir ki hemân tulûʹ yâhûd duhâ yâ nısf-ı nehâr vaktlerine kadar ona güneş dokunur ola, niteki غَرْبِيٌّ [ġarbiyy] bunun mukâbilidir. Ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لاَ شَرْقِيَّةٍ وَلاَ غَرْبِيَّةٍ﴾ الآية أَيْ لاَ تَطْلُعُ عَلَيْهَا الشَّمْسُ عِنْدَ شُرُوقِهَا فَقَطْ أَوْ وَقْتَ غُرُوبِهَا فَقَطْ وَلَكِنَّهَا شَرْقِيَّةٌ غَرْبِيَّةٌ تُصِيبُهَا الشَّمْسُ بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ فَهُوَ أَنْضَرُ لَهَا وَأَجْوَدُ لِزَيْتُونِهَا Yaʹnî o şecere-i mübâreke şark tarafına doğru kuytu yerde, kezâlik garb cânibinden yana yerde vâkiʹ olup ve sâ΄ir cihetleri mesdûd olmakla güneş ona bir vaktte dokunup evkât-ı sâ΄irede dokunmaz değildir, belki kule-i cebelde ve sahrâ-yı vesîʹada olan nesneler gibi tûl-ı nehârda kendisine güneş isâbet eylemektedir. Zîrâ izn-i rabbânî ile şemsin tenmiye ve tenḋîr-i eşcar u nebâtâtta medhal-i ʹazîmi olmakla şems isâbet eden nebâtât ve eşcâr tarâvet ve nemâ΄ ve nadâret üzere olup esmârları nuzc-ı tâmm bulur olduğundan şecere-i mezbûre dahi enḋar ve zeytûnu ecved ve bihter ve yağı be-gâyet sâfî ve kuvvetli olur. Ve

شَرْقِيٌّ [Şarḵiyy] Bir muhaddis lakabıdır ki Ebû Vâ΄il’den rivâyet eylemiştir. Ve Şarḵî b. el-Ḵuṯâmî ki ismi Velîd idi, Mucâlid’den rivâyet eyledi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı