Kamus-ı Muhit - العنبة maddesi

اَلْعِنَبَةُ [el-ʹinebet] (hâ’yla) عِنَبٌ [ʹineb]in müfredidir ki zikr olundu. Ve bir nevʹ sivilce ismidir ki beden-i insânda çıkar, gözde ve etrâfında çıkar, üzüm dânesi şeklinde olur. Ve

عِنَبَةُ [ʹİnebet] Aʹlâm-ı eşhâstandır.

Vankulu Lugatı - العنبة maddesi

اَلْعِنَبَةُ [el-ʹinebet] (ʹayn’ın kesri ve nûn’un fethiyle) Üzüm dânesi. Bu binâ müfredâtta nâdirdir, zîrâ bu gâliben cemʹ sîgasıdır; nahvu: قِرْد [ḵird] ve قِرِدَة [ḵiredet] ve فِيل [fîl] ve فِيَلَة [fiyelet] ve ثَوْر [šamp;evr] ve ثِوَرَة [šamp;iveret]; illâ nâdiren müfred için dahi gelir; nahvu: اَلْعِنَبَة [el-ʹinebet] ve اَلتِّوَلَة [et-tivelet] ve اَلْحِبَرَة [el-ḩiberet] ve اَلطِّيَبَة [eṯ-ṯiyebet] ve اَلْخِيَرَة [el-ḣiyeret] ve اَلطِّيَرَة [eṯ-ṯiyeret]. Sâhibu’l-asl Şeyḣ Cevherî eydür: Bunlardan gayrı bu sîga üzere müfred geldiği maʹlûmum olmamıştır. Ve تِوَلَة [tivelet] tâ-i müsennatın kesri ve vâv’ın fethiyle şîrînlik nüshasına derler, ʹavretler erleri için getirirler. Ve حِبِرَةٌ [ḩiberet] ḩâ-i mühmelenin kesri ve bâ-i muvahhadenin fethi ve râ-i mühmele ile bürd-i Yemânîye derler ki bez nevʹindendir. Ve طِيَبَةٌ [ṯiyebet] ṯâ-i mühmelenin kesri ve yâ-i müsennâtın fethiyle şol esîre derler ki bilâ-nakz-i ʹahd ve bilâ-hîle ahz olunmuş ola, ʹalâ-mâ merre. Ve خِيَرَةٌ [ḣiyeret] ḣâ-i muʹcemenin kesri ve yâ-i müsennâtın fethi ve râ-i mühmele ile güzîde olan kimseye derler. Ve طِيَرَةٌ [ṯiyeret] ṯâ-i mühmelenin kesri ve yâ-i müsennâtın fethi ile yaramaz fâl ʹadd olunan nesneye derler. Eger sen عِنَبَةٌ [ʹinebet]i ʹaded-i kalîle ile cemʹ etmek dilersen عِنَبَاتٌ [ʹinebât] dersin ve eger ʹaded-i kesîre ile cemʹ etmek dilersen عِنَبٌ [ʹineb] ve أَعْنَابٌ [aʹ nâb] dersin. Egerçi sîga-i أَفْعَالٌ [efʹâl] cemʹ-i kıllet sîgalarındandır velâkin gâh olur ki kesret için dahi gelir. Ve

عِنَبَةٌ [ʹinebet] بَثْرَاتٌ [bešamp;rât]tan bir nesnedir ki beden-i insânda çıkar.