اَلْعَنَزَةُ [el-ʹanezet] (fetehâtla) Harbe taʹbîr olunan kısa mızrağa denir; yukâlu: طَعَنَهُ بِالْعَنَزَةِ وَهِيَ رُمْحٌ بَيْنَ الْعَصَا وَالرُّمْحِ فِيهِ زُجٌّ Ve bir gûne cânver ismidir ki kelbden küçükçe olur, deve kısmının dübüründen kapıp ekserî helâk eder, ʹalâ-kavlin gelincik dedikleri cânvere şebîh olur, çökmüş nâkanın fercine girip dürtüştürerek rahimine kadar varmakla nâka oturduğu yerde helâk olur. Ve عَنَزَةُ الْفَأْسِ [ʹanezetu’l-fe΄s] baltanın ve teberin ağızına ıtlâk olunur. Ve
عَنَزَةُ [ʹAnezet] esâmîdendir: ʹAneze b. Esed b. Rebîʹa ʹalâ-kavlin ʹAneze b. ʹAmr b. ʹAvf, Ezd kabîlesinden bir cemâʹatin pederidir.
اَلْعَنَزَةُ [el-ʹanezet] (fethateynle) Şol nesnedir ki ʹasâdan uzun ve gönderden kısadır, ucunda demiri vardır, gönder demiri gibi ki حَرْبَةٌ [ḩarbet] dedikleri odur. Ve
عَنَزَةُ [ʹAnezet] Bir kabîlenin babası adıdır ki o ʹAneze b. Esed b. Rebîʹa’dır. Ve
عَنَزَةُ [ʹAnezet] Bir câriyenin ismidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı