el-ʹunżuvân ~ اَلْعُنْظُوَانُ

Kamus-ı Muhit - العنظوان maddesi

اَلْعُنْظُوَانُ [el-ʹunżuvân] (عُنْفُوَانٌ [ʹunfuvân] vezninde) Şol şirrîr kimseye denir ki şirretinden nâşî halkı teşhîr ve rüsvây eder ola; yukâlu: رَجُلٌ عُنْظُوَانٌ أَيْ شِرِّيرٌ مُسَمِّعٌ Ve nâs beynini ifsâd edip birbirine düşürür olan sâhire denir; yukâlu: رَجُلٌ عُنْظُوَانٌ أَيْ سَاحِرٌ مُغْرٍ Ve

عُنْظُوَانٌ [ʹunżuvân] Deve merʹâsından olan şûr ot envâʹından bir otun ismidir ki deve onu çok raʹy eylese vecaʹ-ı batn peydâ eder, ʹalâ-kavlin çoğan taʹbîr olunan nebâtın ecved ve eltafına denir. Ve

عُنْظُوَانُ [ʹUnżuvân] ʹAvf b. Kinâne’nin lakabıdır; kabîlesi halkı kendisini düşmanları tarafına câsûs olarak irsâl edip ʹunzuvân nâm nebât-ı mezbûr yanına vardıkta sâyesine yan gelip bu ʹunzuvândan bir kadem münfekk olmam diye cevâb eylemekle ʹunżuvân ile mülakkab oldu.

Vankulu Lugatı - العنظوان maddesi

اَلْعُنْظُوَانُ [el-ʹunżuvân] (ʹayn’ın ve żâ’nın zammı ve nûn’un sükûnuyla) Fuhş-gûy olan kimse; yukâlu: رَجُلٌ عُنْظُوَانٌ وَهُوَ فُعْلُوَانٌ Ve

عُنْظُوَانٌ [ʹunżuvân] Bir ota dahi derler ki davar onu çok yedikte yüreği ağrır. Aṡmaʹî eyitti: قَامَ يُعَنْظِي بِهِ derler kaçan ona kelâm-ı kabîh işittirip onu rüsvây eylese.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı