el-ʹinâc ~ اَلْعِنَاجُ

Kamus-ı Muhit - العناج maddesi

اَلْعِنَاجُ [el-ʹinâc] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Şol ipe denir ki büyük kovanın aşağısına bend ettikten sonra bir ucunu götürüp kovanın ağızında olan ağaca bend ederler, tâ ki kulplara pek zor gelmeyip ve kulplar yâhûd âher ip koptukta bu kovayı zabt eder. Ve hafîf olan kovanın عِنَاجٌ [ʹinâc]ı şol sicimdir ki kovanın bir kulağı onunla kovanın ağacına bend olunur. Bu maʹnâdandır ki bî-fikr ü reviyyet tefevvüh olunan nâ-mazbût söze ʹArablar قَوْلٌ لاَ عِنَاجَ لَهُ derler. Ve

عِنَاجٌ [ʹinâc] Omurga kemiklerine ve bele ʹârız olan ağrıya denir. Ve emr ve maslahata ıtlâk olunur, tasarruf münâsebetiyle; yukâlu: عِنَاجُ فُلاَنٍ إِلَى فُلاَنٍ أَيْ أَمْرُهُ إِلَيْهِ يَعْنِي يَتَصَرَّفُ بِهِ Ve مِلاَكُ اْلأَمْرِ [milâku’l-emr] maʹnâsınadır ki bir işin kıvâm ve devâmına medâr ve mübtenâ olan nesneden ve o işin müdîr ve müdebbiri olan kimseden ʹibârettir; yukâlu: هَذَا عِنَاجُ أَمْرِكَ وَفُلاَنٌ عِنَاجُ أَمْرِكَ أَيْ مِلاَكُهُ

Vankulu Lugatı - العناج maddesi

اَلْعِنَاجُ [el-ʹinâc] (ʹayn’ın kesriyle) Şol iptir yâhûd deve kolanıdır ki büyük kovanın aşağısına bağladıktan sonra bir ucın dahi kova ağacına bağlarlar, kovaya ve kovanın kenârına yardım olsun diye. Kaçan ki kovanın kenârı kopsa o ip onu tutar.ve kaçan ki kova hafîf olsa onun عِنَاجٌ [ʹinâc]ı şol sicimdir ki kovanın bir kulağı onunla عَرْقُوَةٌ [ʹarḵuvet]e bağlanır. Ve عَرْقُوَةٌ [ʹarḵuvet] ʹayn’ın fethi ve ḵâf’ın zammıyla kova ağacıdır ki cemʹi عَرَاقِي [ʹarâḵî] gelir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı