اَلْغَشْوَةُ [el-ġaşvet] ve
اَلْغَشَاوَةُ [el-ġaşâvet] (ġayn’ların harekât-ı selâslarıyla) ve
اَلْغَاشِيَةُ [el-ġâşiyet] ve
اَلْغُشْيَةُ [el-ġuşyet] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) ve
اَلْغُشَايَةُ [el-ġuşâyet] (ثُمَامَةٌ [šamp;umâmet] vezninde) ve
اَلْغِشَايَةُ [el-ġişâyet] (كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) Örtüye denir; yukâlu: عَلَى بَصَرِهِ وَقَلْبِهِ غَشْوَةٌ وَغَشَاوَةٌ مُثَلَّثَتَيْنِ وَغَاشِيَةٌ وَغُشْيَةٌ وَغُشَايَةٌ وَغِشَايَةٌ أَيْ غِطَاءٌ
اَلْغَاشِيَةُ [el-ġâşiyet] (şîn’in kesriyle) Kıyâmet maʹnâsına. Ve mezbûra غَاشِيَةٌ [ġâşiyet] dedikleri, halkı havf ile setr ettiği içindir. Ve
غَاشِيَةٌ [ġâşiyet] Şol maraza dahi derler ki içeride olur. Ve şol demire derler ki deve pâlânının art kaşı üzerinde olur. Ve
غَاشِيَةٌ [ġâşiyet] Eyere dahi derler, سَرْجٌ [serc] maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı