el-faḩṡ ~ اَلْفَحْصُ

Kamus-ı Muhit - الفحص maddesi

اَلْفَحْصُ [el-faḩṡ] (fâ’nın ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) Bir şey΄in iç yüzünü eşeleyip gereği gibi teftîş eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَصَ عَنْهُ فَحْصًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا بَحَثَ عَنْهُ Ve yağmur yerin yüzünü sıyırıp toprağını devirmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: فَحَصَ الْمَطَرُ التُّرَابَ إِذَا قَلَبَهُ Ve sürʹat eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَصَ فُلاَنٌ إِذَا أَسْرَعَ Ve çocuğun ön dişleri oynamak maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَصَ الصَّبِيُّ إِذَا تَحَرَّكَتْ ثَنَايَاهُ Ve bağırtlak kuşu toprağı eşinip yuva edinmek maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَصَ الْقَطَا التُّرَابَ إِذَا اتَّخَذَ فِيهِ أُفْحُوصًا Ve

فَحْصٌ [faḩṡ] Mutlakan sâkin olacak mevziʹe denir. Ve

فَحْصٌ [Faḩṡ] Maġrib’de birkaç mevziʹe denir ki izâfetle müteʹayyen olurlar. فَحْصُ طُلَيْطِلَةَ [Faḩṡu Ṯuleyṯilet] ve فَحْصُ أُكْشُونِيَةَ [Faḩṡu Ukşûniyet] ve فَحْصُ إِشْبِيلِيَّةَ [Faḩṡu İşbîliyyet] ve فَحْصُ الْبَلُّوطِ [Faḩṡu’l-Bellûṯ] ve فَحْصُ الْأَجَمِّ [Faḩṡu’l-Ecemm] ve فَحْصُ سُورَنْجِينَ [Faḩṡu Sûrencîn] dedikleri mevâziʹdir.

Vankulu Lugatı - الفحص maddesi

اَلْفَحْصُ [el-faḩṡ] (fâ’nın fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi sorup teftîş etmek.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı