el-ġasâḵ ~ اَلْغَسَاقُ

Kamus-ı Muhit - الغساق maddesi

اَلْغَسَاقُ [el-ġasâḵ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

اَلْغَسَّاقُ [el-ġassâḵ] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Bârid ve müntin ve bed-râyiha içeceğe denir. Kâle’ş-şârih; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿لَا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا إِلَّا حَمِيمًا وَغَسَّاقًا﴾ أَيْ بَارِدًا مُنْتِنًا Burada بَارِدٌ [bârid]den murâd gâyetü’l-gâye bârid olandır ki içilmez rütbesinde ola. Mü΄ellif hemân اَلْبَارِدُ الْمُنْتِنُ ʹunvânıyla tefsîr eylemekle mutlak içecek ile terceme olundu, lâkin Ṡiḩâḩ’ta ve sâ΄irde اَلْمَاءُ الْبَارِدُ الْمُنْتِنُ ʹibâretiyle mersûm olmakla burada اَلْمَاءُ kaydı sâkıt olmak dahi muhtemeldir. Esâs’ta ehl-i nârın cülûdlarından seyelân eden mâ-i esved ile müfesserdir. Pes vech-i tesmiye sevâd olur. Mü΄ellifin tefsîrine göre de sevâd elbette taʹaffüne lâzım ve melzûm-ı gâlibdir. Ve Râġib Mufredât’ta مَا يَقْطُرُ مِنْ جُلُودِ أَهْلِ النَّارِ ʹibâretiyle beyân eylemiştir. Ve Beyḋâvî’de مَا يَغْسِقُ أَيْ يَسِيلُ مِنْ صَدِيدِهِمْ وَقِيلَ الزَّمْهَرِيرُ ʹibâretiyle müfesser olmakla غَسَقٌ [ġasaḵ] lafzını seyl ve cereyân maʹnâsına haml eylemiştir, niteki mü΄ellif mukayyeden beyân eyledi. Ve garîbdir ki Cevâliḵî غَسَّاقٌ [ġassâḵ] lafzını lügat-ı Türkiyyede soğuk ve kokmuş suya denmekle gûyâ ki muʹarreb ʹadd eylemiştir. Her hâlde حَمِيمٌ mukâbelesiyle mü΄ellifin tefsîri ercahtır. Ve kuri΄e bi’t-tahfîf ve’t-teskîl.

Vankulu Lugatı - الغساق maddesi

اَلْغَسَّاقُ [el-ġassâḵ] (ġayn’ın fethi ve sîn’in teşdîdiyle) Bârid olup bed-râyiha olan şarâb. Tahfîf ve teşdîd câ΄izdir. Ve Ebû ʹAmr ﴿إِلَّا حَمِيمًا وَغَسَّاقًا﴾ (النبأ، 25) kavlinde غَسَّاقٌ [ġassâḵ]ı tahfîfle kırâ΄at etti ve Kisâ΄î teşdîd ile kırâ΄at etti.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı