el-kerdeset ~ اَلْكَرْدَسَةُ

Kamus-ı Muhit - الكردسة maddesi

اَلْكَرْدَسَةُ [el-kerdeset] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Ser-ʹasker süvârî leşkeri alay alay ve bölük bölük kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَرْدَسَ الْقَائِدُ الْخَيْلَ إِذَا جَعَلَهَا كَتِيبَةً كَتِيبَةً Ve

كَرْدَسَةٌ [kerdeset] Bağa ve bukağıya denir, وَثَاقٌ [vešamp;âḵ] maʹnâsına. Şârih der ki كَرْدَسَةٌ [kerdeset] bu maʹnâda dahi masdardır; yukâlu: فَرْدَسَهُ وَكَرْدَسَهُ إِذَا أَوْثَقَهُ Ve ayağı bukağılı kimse gibi adımları hurde hurde atarak yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: فُلاَنٌ يُكَرْدِسُ أَيْ يَمْشِي فِي تَقَارُبِ خَطْوٍ كَالْمُقَيَّدِ Ve davarı ʹunf ve şiddetle sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَرْدَسَ الْحِمَارَ إِذَا سَاقَهُ عَنِيفًا Ve bir kimsenin ellerini ve ayaklarını bir araya kavuşturup domuz topu eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: كُرْدِسَ الرَّجُلُ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا جُمِعَتْ يَدَاهُ وَرِجْلاَهُ

Vankulu Lugatı - الكردسة maddesi

اَلْكَرْدَسَةُ [el-kerdeset] (ʹalâ-vezni اَلدَّحْرَجَة [ed-daḩrecet]) Çeri başı olan kimse ʹaskeri bölük bölük etmektir; yukâlu: كَرْدَسَ الْقَائِدُ خَيْلَهُ إِذَا جَعَلَهَا كَتِيبَةً Ve

كَرْدَسَةٌ [kerdeset] وَثَاقٌ [vešamp;âḵ]a dahi derler; yukâlu: كَرْدَسَهُ وَلَبَجَ بِهِ الْأَرْضَ Ve لَبْجٌ [lebc] bâ-i muvahhade ile ve cîm’le yere düşürmek ve yere basmaktır. Ve

كَرْدَسَةٌ [kerdeset] Bir kimsenin elin ve ayağın bir yere cemʹ etmeğe dahi derler; yukâlu: كُرْدِسَ الرَّجُلُ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ إِذَا جُمِعَتْ يَدَاهُ وَرِجْلَاهُ Ve

كَرْدَسَةٌ [kerdeset] Bukağıyla yürütmeğe dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı