اَللَّوْبُ [el-levb] (ثَوْبٌ [šamp;evb] vezninde) ve
اَللُّؤُوبُ [el-lu΄ûb] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve
اَللُّوَابُ [el-luvâb] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Susuzluk, عَطَشٌ [ʹaṯaş] maʹnâsınadır; ʹalâ-kavlin susamış insân ve hayvânın su etrâfını dönüp dolaşması hâletine denir, hâlbuki suya vusûle muktedir olmaya. Ve bunlar da ismlerdir.
اَللُّوبُ [el-lûb] (lâm’ın zammıyla) ve
اَللَّوْبُ [el-levb] (bi’l-fethi) ve
اَللُّوبُ [el-lûb] (bi’z-zamm) ve
اَللُّؤُوبُ [el-lu΄ûb] (bi’z-zammeteyn) ve
اَللَّوَابُ [el-levâb] (bi’l-fethateyn) ve
اَللَّوَبَانُ [el-levebân] (bi-fethi’l-lâm ve sükûni’l-vâv) Ve susamak; yukâlu: لَابَ يَلُوبُ لَوْبًا إِلَى آخِرِهِ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ أَيْ عَطِشَ
اَللَّابُ [el-lâb] ve
اَللَّابَاتُ [el-lâbât] لُوبٌ [lûb]un ve لَابٌ [lâb]ın cemʹleridir. Ve fi’l-hadîsi: “أَنَّهُ حَرَّمَ مَا بَيْنَ لَابَتَيِ الْمَدِينَةِ” Yaʹnî “Medîne’nin iki cânibinde olan taşlı yerlerin beynin tahrîm etti” ki Medîne’nin iki cânibin taşlı yerleri ihâta etmiştir. Ebû ʹUbeyde eyitti: لُوبَةٌ [lûbet] ve نُوبَةٌ [nûbet] nûn’la şol taşlı yerin ismidir ki onu siyâh taşlar kaplamış ola. Bu sebebden siyâhlara لُوبَى [lûbâ] ve نُوبَى [nûbâ] derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı