اَللَّوْنُ [el-levn] (كَوْنٌ [kevn] vezninde) Bir nesneyi âherden fasl ve temyîz eden şey΄e ve hâlete denir; yukâlu: لَهُ لَوْنُ كَذَا وَهُوَ مَا فَصَلَ بَيْنَ الشَّيْءِ وَبَيْنَ غَيْرِهِ Pes bu maʹnâ-yı âtîden eʹamm olur. Ve nevʹ ve sınf ve çeşit maʹnâsına olur; ve minhu yukâlu: أَتَى بِأَلْوَانٍ مِنَ الْأَحَادِيثِ أَيْ أَنْوَاعٍ Ve cesede muhtass olan hey΄et ve sıfata denir ki Fârisîde bundan reng ve Türkîde tür ve türlü ile taʹbîr olunur, sevâd gibi; yukâlu: لَوْنُهُ سَوَادٌ أَوْ حُمْرَةٌ أَيْ هَيْئَتُهُ وَوَصْفُهُ Ve دَقَلٌ [deḵal] dedikleri bir cins hurmâ ağacına denir, ʹalâ-kavlin cemâʹatine denir; bunda müfredi لُونَةٌ [lûnet]tir lâm’ın zammıyla ve لِينَةٌ [lînet]tir lâm’ın kesriyle ki aslı لِوْنَةٌ idi. Ve لِينَةٌ [lînet] kelimesi لِينٌ [lîn] üzere cemʹlenir ve لِينٌ [lîn] لِيَانٌ [liyân] üzere cemʹlenir, ذِئْبٌ [ži΄b] ve ذِئَابٌ [ži΄âb] gibi.
اَللَّوْنُ [el-levn] (lâm’ın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Hey΄et maʹnâsınadır, sevâd gibi ve humret gibi. Ve
لَوْنٌ [levn] Nevʹe dahi derler. Ve
لَوْنٌ [levn] Bir cins hurmâ ağacına dahi derler, دَقَلٌ [deḵal] maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı