اَللَّوْذُ [el-levž] (lâm’ın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) ve
اَللَّوَاذُ [el-levâž] (lâm’ın harekât-ı selâsıyla) ve
اَللِّيَاذُ [el-liyâž] (kesre-i lâm mücâveretinden vâv’ı yâ’ya ibdâlle) Bir nesneye penâh getirip duldalanmak ve ardında saklanmak maʹnâsınadır ki sığınmak olacaktır; yukâlu: لاَذَ بِالشَّيْءِ يَلُوذُ لَوْذًا وَلِوَاذًا مُثَلَّثَةً وَلِيَاذًا إِذَا اسْتَتَرَ بِهِ وَاحْتَصَنَ Ve bir şey΄in her tarafını kaplamak, ihâta maʹnâsınadır; yukâlu: لاَذَ الطَّرِيقُ بِالدَّارِ إِذَا أَحَاطَ بِهَا Ve
لَوْذٌ [levž] Dağın bir cânibine ıtlâk olunur, tesmiye bi’l-masdardır; yukâlu: إِعْتَصَمَ بِلَوْذِ الْجَبَلِ أَيْ بِجَانِبِهِ Ve dağın dâ΄iren-mâ-dâr çevresine ıtlâk olunur. Ve derenin burgaç yerine denir; tekûlu: نَزَلْنَا فِي لَوْذِ الْوَادِي أَيْ مُنْعَطَفِهِ Cemʹi أَلْوَاذٌ [elvâž] gelir. Ve
لَوْذٌ [Levž] Yemen’de bir dağın adıdır.
اَللِّيَاذُ [el-liyâž] (lâm’ın kesriyle) Sığınmak; yukâlu: لَاذَ بِهِ لَوْذًا وَلِيَاذًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا لَجَأَ إِلَيْهِ وَعَاذَ بِهِ Ve
لَوْذٌ [levž] Dağın bir cânibine derler, cânib-i cebel maʹnâsına. Ve dağın etrâfına da derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı