el-melḣ ~ اَلْمَلْخُ

Kamus-ı Muhit - الملخ maddesi

اَلْمَلْخُ [el-melḣ] (سَلْخٌ [selḣ] vezninde) Şiddetle yürüyüp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَخَ الرَّجُلُ مَلْخًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا سَارَ شَدِيدًا Ve ekserî bâtıl ve beyhûde işlere saʹy ve tereddüd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: يَمْلَخُ فُلاَنٌ فِي الْبَاطِلِ أَيْ يَتَرَدَّدُ فِيهِ وَيَكْثُرُ Ve bir nesneyi pençe ile yâhûd diş ile tutup çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَخَ الشَّيْءَ إِذَا جَذَبَهُ قَبْضًا أَوْ عَضًّا Ve yürürken şîve ile eğilip kırılmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَخَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا تَثَنَّتْ وَتَكَسَّرَتْ Ve cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَخَ الْمَرْأَةَ إِذَا جَامَعَهَا Ve taʹâmın tadı bozulmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَخَ الطَّعَامَ إِذَا زَنَخَ Ve at kısmı şevk ve şatârete gelip oynamak maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَخَ الْفَرَسَ إِذَا لَعِبَ Ve keçi tekesi kendi bevlini içmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَخَ التَّيْسُ بِبَوْلِهِ إِذَا شَرِبَهُ Ve erkek hayvân çok aşmaktan nâşî süst ve fâtir olmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَخَ الْفَحْلُ إِذَا جَفَرَ عَنِ الضِّرَابِ

Vankulu Lugatı - الملخ maddesi

اَلْمَلْخُ [el-melḣ] (mîm’in fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Katı yürümek; yukâlu: مَلَخَ الْقَوْمُ مَلْخَةً صَالِحَةً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَبْعَدُوا فِي الْأَرْضِ Ve

مَلْخٌ [melḣ] Bâtıla düşürmeğe dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ يَمْلَخُ فِي الْبَاطِلِ مَلْخًا يَتَرَدَّدُ فِيهِ وَيُكْثِرُ مِنْهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı