Belâṯ ~ بَلاَطٌ

Kamus-ı Muhit - بلاط maddesi

اَلْبَلاَطُ [el-belâṯ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Akçe tahtası gibi düz ve emles arza denir; yukâlu: سَارُوا فِي بَلاَطِ الْاَرْضِ أَيِ الْمُسْتَوِيَةِ الْمَلْسَاءِ مِنْهَا Ve kaldırım taşına denir; yukâlu: مَا أَحْسَنَ بَلاَطَ صَحْنِكَ أَيِ الْحِجَارَةَ الَّتِي تُفْرَشُ فِي الدَّارِ Ve kaldırım taşlarıyla kezâlik kerpiç ile döşenmiş yere denir; yukâlu: أَرْضٌ بَلاَطٌ إِذَا كَانَتْ فُرِشَتْ بِهَا Ve

بَلاَطٌ [Belâṯ] Dimaşḵ kazâsında bir karye adıdır; muhaddisînden Mesleme b. ʹAlî el-Belâṯî oradandır. Ve Endelus’te bir hısn adıdır. Ve Medîne’de Mescid-i şerîf’le çarşı arasında bir mevziʹ adıdır ki kaldırım ile döşenmiştir. Ve Marʹaş ile Anṯâkiye beyninde bir belde adıdır ki hâlen harâbedir. Ve belde-i Ḵosṯanṯiniyye’de bir mevziʹ adıdır ki Seyfuddevle b. Ḩamdân nâm pâdişâh-ı İslâm’la Ḵosṯanṯiniyye tekfuru beyninde muhârebeler vâkiʹ olmakla müşârünileyh tarafından esîr olan ümerâyı tekfur orada habs eder idi; hâliyâ mahalle-i Yehûd olan Balaṯ olacaktır. Ve Ḩaleb kazâsında bir karye adıdır; hâlen Ḩaleb derûnunda mahkeme-i Belâṯ ona muzâftır. Ve

بَلاَطٌ [belâṯ] Yerin yüzüne, ʹalâ-kavlin yerin iç tarafından pekliğinin müntehâsına denir; tekûlu: أَحَلْتُ عَلَيْهِ بِسَوْطِي فَلَزِقَ بِبَلاَطِ الْأَرْضِ أَيْ وَجْهِهَا أَوْ هُوَ مُنْتَهَى الصُّلْبِ مِنْهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı