Derb ~ دَرْبٌ

Kamus-ı Muhit - درب maddesi

اَلدَّرْبُ [ed-derb] (dâl’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Dervâzeye denir ki büyük sokak ve mahalle ve hisâr kapılarıdır; yukâlu: دَخَلُوا مِنْ دَرْبِ السِّكَّةِ أَيْ بَابِهَا الْوَاسِعِ Ve mutlak büyük kapıya denir, sarây ve hân kapıları gibi. Cemʹi دِرَابٌ [dirâb] gelir dâl’ın kesriyle; yukâlu: سَدُّوا الدَّرْبَ أَيِ الْبَابَ الْكَبِيرَ Ve

دَرْبٌ [Derb] Rûm vilâyetine yaʹnî dârü’l-harbe girecek medhale denir ki derbend taʹbîr olunur. ʹAlâ-kavlin nâfiz olup ötesi açık olanına دَرَبٌ [dereb] denir fethateynle. Ve ötesi mesdûd olanına دَرْبٌ [derb] denir râ’nın sükûnuyla. Selefte Rûm ülkesi ki Anadolu’dan ve Rûmeli’den ʹibârettir, bi’l-cümle aʹdâ-yı ʹArab olmakla sınır ve serhadlarda olan derbendlere muhâfızlar nasb ve taʹyîn ederler idi. O derbendler gûyâ ki havze-i memleket-i Rûm’un kapılarıdır. Ve ümmehât-ı sâ΄irede mutlakan derbend ile mersûmdur. Mü΄ellifin vech-i tahsîsi maʹlûm değildir. Ve

دَرْبٌ [derb] Hurmâ serip kurutacak yere denir. Ve

دَرْبٌ [Derb] Yemen’de bir karye adıdır. Ve Îrân’da Nehâvend şehrinde bir mevziʹ adıdır.

Vankulu Lugatı - درب maddesi

اَلدَّرْبُ [ed-derb] Sokak. Ve

دَرْبٌ [derb] Aslında dağlarda olan dar yollardır ki ona derbend derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı