اَلْأَسَاوِدُ [el-esâvid] (hemzenin fethi ve vâv’ın kesriyle) Cemʹin cemʹidir. Ve
سَوَادُ أَمِيرٍ [sevâdu emîr] Beğin ahmâl ve eskâline derler. Ve
سَوَادٌ [sevâd] Mâl-ı kesîre dahi derler; yukâlu: لِفُلَانٍ سَوَادٌ أَيْ مَالٌ كَثِيرٌ Ebû ʹUbeyd rivâyeti üzere. Ve
سَوَادُ بَصْرَةَ [sevâdu Baṡret] ve
سَوَادُ كُوفَةَ [sevâdu Kûfet] Karyelerine ıtlâk olunur. Ve
سَوَادُ الْقَلْبِ [sevâdu’l-ḵalb] حَبَّةُ الْقَلْبِ [ḩabbetu’l-ḵalb] dedikleri nesnedir. Ve
سَوَادُ نَاسٍ [sevâdu nâs] ʹAvâmm-ı nâsa dahi derler. Ve her ʹaded-i kesîre dahi ıtlâk olunur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı