ṯabl ~ طَبْلٌ

Kamus-ı Muhit - طبل maddesi

اَلطَّبْلُ [eṯ-ṯabl] (ṯâ’nın fethiyle) Maʹlûmdur ki zurnanın ulu karındaşıdır, bir yüzlü ve iki yüzlü olur; cemʹi أَطْبَالٌ [aṯbâl] ve طُبُولٌ [ṯubûl] gelir. Ve

طَبْلٌ [ṯabl] Masdar olur, davul çalmak maʹnâsına; yukâlu: طَبَلَ الرَّجُلُ طَبْلًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا ضَرَبَهُ Ve

طَبْلٌ [ṯabl] Halk ve nâsa ıtlâk olunur, şamatalarından nâşî. Ve bir çeşit Yemânî kumâş ismidir ki onda طَبْلٌ [ṯabl] sûretleri menkûştur, ʹalâ-kavlin Mıṡır’da nesc olunur. Ve harâc maʹnâsınadır ki arz-ı harâciyyeden alınan mâldır; ve minhu: هُوَ يُحِبُّ الطَّبْلِيَّةَ أَيْ دَرَاهِمَ الْخَرَاجِ

Vankulu Lugatı - طبل maddesi

اَلطَّبْلُ [eṯ-ṯabl] (ṯâ’nın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Maʹrûf nesnedir ki onu çalarlar. ʹÂmme tahrîf edip davul derler. Ve

طَبْلُ الدَّرَاهِمِ [ṯablu’d-derâhim] Üzerinde akçe saydıkları tahta ki tabla-i derâhim demek olur. Ve

طَبْلٌ [ṯabl] Akçenin gayrında dahi istiʹmâl olunur, gerek ekmek kısmında gerek meyve kısmında olsun. Ve

طَبْلٌ [ṯabl] Halk maʹnâsına da gelir; yukâlu: مَا أَدْرِي أَيُّ الطَّبْلِ هُوَ أَيْ أَيُّ النَّاسِ هُوَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı