اَلطَّفُّ [eṯ-Ṯaff] (ṯâ’nın fethiyle) Kûfe kurbünde bir mevziʹdir. Ve ʹIrâḵ’ın âbâdân yerlerine müşrif olan arz-ı ʹAraba طَفٌّ [Ṯaff] ıtlâk olunur. Ve taraf ve cânib maʹnâsınadır. Ve nehrin kıyısına denir, شَاطِئٌ [şâṯi΄] maʹnâsına. Ve
طَفٌّ [ṯaff] Masdar olur, bir nesneyi el ile yâhûd ayakla kaldırmak maʹnâsına; yukâlu: طَفَّهُ بِرِجْلِهِ أَوْ بِيَدِهِ طَفًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا رَفَعَهُ Ve yakın olmak maʹnâsınadır; yukâlu: طَفَّ الشَّيْءُ مِنْهُ إِذَا دَنَا Ve إِسْتِطْفَافٌ [istiṯfâf] maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru.
اَلطَّفُّ [eṯ-ṯaff] (ṯâ’nın fethi ile) ve
اَلطَّفَفُ [eṯ-ṯafef] (fethateynle) Kîleyi vech-i mezbûr üzere ölçmek. Ve fi’l-hadîsi: “كُلُّكُمْ بَنُو آدَمَ طَفُّ الصَّاعِ لَمْ تَمْلَؤُهُ” Yaʹnî kîleyi tamâm doldurmamakta yeksânsız. Ve
طَفٌّ [Ṯaff] Bir mevziʹin ismidir, Kûfe nâhiyesinde. Ve dağın aşağısına dahi derler, سَفْحُ الْجَبَلِ [sefḩu’l-cebel] maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı