ʹadesân ~ عَدَسَانٌ

Kamus-ı Muhit - عدسان maddesi

اَلْعَدْسُ [el-ʹads] (ʹayn’ın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Bir kimseye hizmet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَدَسَهُ عَدْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا خَدَمَهُ Ve

عَدْسٌ [ʹads] ve

عَدَسَانٌ [ʹadesân] (fetehâtla) ve

عِدَاسٌ [ʹidâs] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve

عُدُوسٌ [ʹudûs] (جُلُوسٌ [culûs] vezninde) ذَهَابٌ فِي الْأَرْضِ [zehâbun fi’l-arḋ] maʹnâsınadır; yukâlu: عَدَسَ فِي الْأَرْضِ عَدْسًا وَعَدَسَانًا وَعِدَاسًا وَعُدُوسًا إِذَا ذَهَبَ Ve

عَدْسٌ [ʹads] Davarı otlatmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَدَسَ الْمَالَ إِذَا رَعَاهُ Ve

عَدْسٌ [ʹads] حَدْسٌ [ḩads] maʹnâsınadır ki zann ve tahmîn ve tevehhüm ile söz söylemektir; yukâlu: هُوَ أَهْلُ الْعَدْسِ أَيِ الْحَدْسِ Ve şiddetle basıp çiğnemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَدَسَهُ إِذَا وَطِئَهُ شَدِيدًا Ve kesb ü kâr cihetinde emek çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: فُلاَنٌ يَعْدِسُ أَيْ يَكْدَحُ Ve katır kısmını ʹades diye zecr ve âzâr eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: عَدَسْتُ بِالْبَغْلِ أَيْ قُلْتُ لَهُ عَدَسْ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı