ʹižâru’n-naṡl ~ عِذَارُ النَّصْلِ

Kamus-ı Muhit - عذار النصل maddesi

اَلْعِذَارُ [el-ʹižâr] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Atın uyanından ve yularından yanaklarına gelen yerine denir ki başlık salıntısı olacaktır, başlığa dahi ıtlâk olunur. Cemʹi عُذُرٌ [ʹužur] gelir zammeteynle; iki tarafa عِذَارَانِ [ʹižârân] denir. Ve sakalın iki cânibine ıtlâk olunur. Asl kulak yumuşağına doğru beyâz olan yerler olup baʹdehu sakala sirâyet eyledi. Ve

عِذَارٌ [ʹižâr] Bir binâ-yı cedîd ve hitân-ı sabî ve bir şey΄-i cedîd istifâde eyledikte ahbâb için tehyi΄e ve tertîb olunan ziyâfete denir; tekûlu: كُنَّا فِي عِذَارِ فُلاَنٍ وَهُوَ طَعَامُ الْبِنَاءِ الْجَدِيدِ وَالْخِتَانِ وَالْإِسْتِفَادَةِ بِالشَّيْءِ الْجَدِيدِ Ve şol galîz yere denir ki bir vâsiʹ ve hemvâr sahrânın ortasında yâhûd baʹzı yerinde muʹteriz ola. Ve

عِذَارُ الْعِرَاقِ [ʹİžâru’l-ʹİrâḵ] Kûfe nâhiyesinde Ṯaff nâm mahalden açılıp mütevessiʹ olan arzın ismidir. Ve

عِذَارَيْنِ [ʹižâreyn] (ki tesniyedir) Žu’r-Rumme nâm şâʹirin şiʹrinde vâkiʹ olmuştur, iki uzun uzadı kumluk yâhûd iki tarîk murâddır. Ve

عِذَارٌ [ʹižâr] Şerm ve hayâya ıtlâk olunur; ʹizâr-ı dâbbeden me΄hûzdur ki müseyyeb eylemez. Bu maʹnâdandır ki خَلِيعُ الْعِذَارِ [ḣalîu’l-ʹižâr] bî-şerm ve hayâ΄ demektir ki lisânımızda sıyrık taʹbîr olunur, gûyâ ki efsârı sıyrılmakla müseyyeb ve salma olmuştur. Ve

عِذَارٌ [ʹižâr] Bir gûne damga ismidir ki davarın ʹizârına basılır ki başlık salıntısı gelen yerine uzun uzadı vurulur. Ve

عِذَارُ النَّصْلِ [ʹižâru’n-naṡl] Namlunun ve temrenin ağzına ıtlâk olunur; iki ağzına عِذَارَانِ [ʹižârân] denir; yukâlu. شَحَذَ عِذَارَيِ النَّصْلِ أَيْ شُفْرَتَيْهِ Ve çehrede yanağa ıtlâk olunur; yukâlu: غُلاَمٌ لَطِيفُ الْعِذَارِ أَيِ الْخَدِّ Ve kendisiyle devenin burundalığı başlığına bend olunacak ipe denir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı