ʹadîd ~ عَدِيدٌ

Kamus-ı Muhit - عديد maddesi

اَلْعَدَدُ [el-ʹaded] (fethateynle) ve

اَلْعَدِيدُ [el-ʹadîd] (نَدِيدٌ [nedîd] vezninde) Ondan ismlerdir, sayı demektir, Fârisîde şümâr denir. Ve

عَدَدٌ [ʹaded] Sayılmış nesneye denir, مَعْدُودٌ [maʹdûd] maʹnâsına ki faʹal bi-maʹnâ mefʹûldür. Ve

عَدَدٌ [ʹaded] İnsânın sinîn-i ʹömrüne ıtlâk olunur ki ʹadd olunur. Şârih der ki bir hatun civânlıkta ülfet eylediği bir adamı baʹde-zamânin gördükte, “Hani o evvelki şebâb ve celâdetin nice oldu?” diye su΄âl eylemekle şahs-ı mezbûr: “مَنْ طَالَ أَمَدُهُ وَكَثُرَ وَلَدُهُ وَرَقَّ عَدَدُهُ ذَهَبَ جَلَدُهُ” kelâmıyla cevâb vermiştir. Ve

عَدِيدٌ [ʹadîd] قِرْنٌ [ḵirn] maʹnâsına müstaʹmeldir ki bir adamın küf΄ ve hemtâsına denir. Ve عَدِيدُ الْقَوْمِ [ʹadîdu’l-ḵavm] o kavmin ʹaşîretinden olmayıp lâkin onlardan maʹdûd olan ecnebiyyü’l-asl kimseye denir; yukâlu: فُلاَنٌ عَدِيدُ الْقَوْمِ أَيْ يُعَدُّ فِيهِمْ وَلَيْسَ مِنْهُمْ Ve yay kirişinin tıngırtısına denir. Ve ʹUmeyre kabîlesine mahsûs bir su adıdır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı