اَلْغُرَابُ [el-ġurâb] (ġayn’ın zammıyla) Her şey΄in keskin yerine denir, kılıcın ağızı gibi. Mü΄ellif bunu tekrâr eylemiştir. Ve
غُرَابٌ [ġurâb] Karga kuşuna denir. Cemʹi أَغْرُبٌ [aġrub] gelir ve أَغْرِبَةٌ [aġribet] gelir hâ’yla ve غِرْبَانٌ [ġirbân] gelir ġayn’ın kesriyle ve غُرْبٌ [ġurb] gelir ġayn’ın zammıyla ve cemʹü’l-cemʹi غَرَابِينُ [ġarâbîn] gelir. Ve
غُرَابٌ [ġurâb] Ġaniyy kabîlesine mahsûs bir feresin ismidir. Ve غُرَابُ الْفَأْسِ [ġurâbu’l-fe΄s] baltanın ağızına denir. Ve gökten yağan doluya ve kara denir. Ve muhaddisînden Aḩmed b. Muḩammed el-Iṡfahânî lakabıdır. Ve bir dağın ismidir. Ve Dimaşḵ’ta bir mevziʹ ve Medîne türâbında bir yüksek dağın adıdır. Ve başın ense kemiğinin her tarafına غُرَابٌ [ġurâb] denir. Ve
غُرَابُ الْبَرِيرِ [ġurâbu’l-berîr] Misvâk ağacı yemişinin salkımına denir. Ve
غُرَابُ اْلإِبِلِ [ġurâbu’l-ibil] Ki tesniye bünyesiyle غُرَابَانِ [ġurâbâni] denir, devenin iki uca kemiklerinin aşağı uçlarıdır ki uyluğun yukarı cânibine doğru gelmişlerdir, keskin olduğu için ıtlâk olunmuştur. Yâhûd فَرَاشَةٌ [ferâşet] dedikleri yufka kemiğin aşağı tarafında olan iki yufkaca kemikten ʹibârettir ki iki uyluğun kavuştuğu yerde olur ki iki taraflı sivrice kemiklerden ʹibârettir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı