ḵurbân ~ قُرْبَانٌ

Kamus-ı Muhit - قربان maddesi

اَلْقُرْبَانُ [el-ḵurbân] (ḵâf’ın zammıyla) Şol nesneye denir ki onunla bârgâh-ı akdes-i kibriyâya takarrüb-i maʹnevî hâsıl olur. Mütercim der ki قُرْبَانٌ [ḵurbân] kelimesi fi’l-asl masdardır, niteki zikr olundu, baʹdehu mâ-yutekarrebu bihi ilallâhi olan nesnede ism olmuştur, حُلْوَانٌ [ḩulvân] kelimesi gibi iʹtâ olunan nesnede ism olmuştur. Pes قُرْبَانٌ [ḵurbân] vesîle-i takarrüb olan nesnede ism olmakla zebîhaya ve sâ΄ir aʹmâle şâmildir. Ve fi’l-asl masdar olduğundan tesniye ve cemʹlenmez. Baʹdehu نَسِيكَةٌ [nesîket]te yaʹnî zebîha-i maʹrûfede müteʹâref olmuştur. Kâle fi’n-Nihâyeصِفَةُ هَذِهِ اْلأُمَّةِ فِي التَّوْرَاةِ قُرْبَانُهُمْ دِمَاؤَهُمْ Burada قُرْبَانٌ [ḵurbân] masdardır, Hak taʹâlâya takarrübleri gazâ ve cihâdda irâka-i dimâ΄ vechiyle olur demektir: وَأَمَّا مَا فِي حَدِيثِ “اَلصَّلاَةُ قُرْبَانُ كُلِّ تَقِيٍّ” فَهُوَ اْلإِسْمُ أَيْ إِنَّ اْلأَتْقِيَاءَ مِنَ النَّاسِ يَتَقَرَّبُونَ بِهَا إِلَى اللهِ تَعَالَى Ve

قُرْبَانٌ [ḵurbân] Pâdişâhın celîs-i hâssına yaʹnî hidemât-ı pesendîde ile pâdişâha mukarreb olan hem-dem ve hem-nişîne ıtlâk olunur. Yâhûd pâdişâhın makbûl ve mukarrebi olduğundan nâşî pâdişâha takarrübe vesîle ittihâz olunduğu mülâhazasıyladır. Kezâlik fi’l-asl masdar olduğu için müfred ve cemʹi berâberdir. Mülâhaza-i evvele göre vasf olur ve bu maʹnâda ḵâf’ın fethiyle câ΄izdir ki vasf olur, bu sûrette cemʹi قَرَابِينُ [ḵarâbîn] gelir. Ve

قَرَابِينُ [Ḵarâbîn] Necd türâbında bir vâdî ismidir.

Vankulu Lugatı - قربان maddesi

اَلْقُرْبَانُ [el-ḵurbân] (ḵâf’ın zammıyla ve râ’nın sükûnuyla) Şol nesnedir ki onunla Hak taʹâlâya takarrüb hâsıl olur; tekûlu minhu: قَرَبْتُ لِلَّهِ تَعَالَى قُرْبَانًا ve

قُرْبَانٌ [ḵurbân] Pâdişâhın mukarrebi olan kimseye dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı