ḵažy ~ قَذْيٌ

Kamus-ı Muhit - قذي maddesi

اَلْقَذَى [el-ḵažâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) ve

اَلْقَذَيَانُ [el-ḵažeyân] (fetehâtla) Bir adamın gözüne çörçöp makûlesi düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَذِيَتْ عَيْنُهُ قَذًى وَقَذَيَانًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا وَقَعَ فِيهَا الْقَذَى Ve

قَذَى [ḵažâ] ve

قَذَيَانٌ [ḵažeyân] ve

قَذْيٌ [ḵažy] (رَمْيٌ [remy] vezninde) ve

قُذِيٌّ [ḵužiyy] (عُتِيٌّ [ʹutiyy] vezninde) Göze mesned olur ki göz kendi içine düşen çirk ve çapak makûlesini çabalayarak taşra atmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَذَتْ عَيْنُهُ قَذْيًا وَقَذَيَانًا وَقُذِيًّا وَقَذًى مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا قَذَفَتْ بِالْغَمَصِ وَالرَّمَصِ Ve ʹArablar “Filân züll ve zulm ve hakâreti hazm edip müdâfaʹa ve mücâdele eylemeyip sâkit ve epsem olur” diyecek yerde “هُوَ يُغْضِي عَلَى الْقَذَى” derler, asl maʹnâsı “Gözüne düşen çörçöp içinde olarak gözünü kapayıp yumar” demektir.

Vankulu Lugatı - قذي maddesi

اَلْقَذْيُ [el-ḵažy] (ḵâf’ın fethi ve žâl’ın sükûnuyla) Göz bir nesneyi atmak. Ve Aṡmaʹî eyitti: قَذَتْ عَيْنُهُ تَقْذِي قَذْيًا derler bâb-ı sanîden, kaçan çapağın ve içinde olan nesneyi atsa. Ve

إِقْذَاءٌ [iḵžâ΄] Göze bir nesne bırakmağa derler, ʹalâ-mâ se-yecî΄u. Ve

قَذْيٌ [ḵažy] Koyun rahiminde olan ak suyu ilkâ etmek; yukâlu: قَذَتِ الشَّاةُ إِذَا أَلْقَتْ بَيَاضَهَا مِنْ رَحِمِهَا yukâlu: “كُلُّ ذَكَرٍ يَمْذِي وَكُلُّ أُنْثًى تَقْذِي”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı