ḵarru’š-ševb ~ قَرُّ الثَّوْبِ

Kamus-ı Muhit - قر الثوب maddesi

اَلْقَرُّ [el-ḵarr] (ḵâf’ın fethiyle) Bir kimseye soğuk dokunmak maʹnâsınadır; yukâlu: قُرَّ الرَّجُلُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ قَرًّا Ve

قَرٌّ [ḵarr] Sıfat olur, soğuk şey΄e denir; yukâlu: يَوْمٌ قَرٌّ أَيْ بَارِدٌ وَيُقَالُ لَيْلَةٌ قَرَّةٌ أَيْ بَارِدَةٌ Ve bir nesne soğuk olmak maʹnâsınadır; tekûlu: قَرَّ يَوْمُنَا قَرًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي وَالرَّابِعِ وَالْخَامِسِ إِذَا بَرَدَ Ve kaynayan tencereye soğuk su dökmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَّ الْقِدْرَ قَرًّا إِذَا صَبَّ فِيهَا مَاءً بَارِدًا Ve deve kısmı suyu bir defʹa içip ikinci defʹadan iktifâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَّتِ النَّاقَةُ قَرًّا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا نَهِلَتْ وَلَمْ تَعُلَّ Ve tavuk kısmı şamatasını kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَّتِ الدَّجَاجَةُ إِذَا قَطَعَتْ صَوْتَهَا Ve bir adamın kulağına eğilip bir nesne boşaltır gibi kelâmı bi-tamâmihi söylemek, ʹalâ-kavlin fısıldamak maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَّ الْكَلاَمَ فِي أُذُنِهِ إِذَا فَرَّغَهُ أَوْ سَارَّهُ Ve bir nesne üzere su dökmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَّ عَلَيْهِ الْمَاءَ إِذَا صَبَّهُ Ve bir yerde sükûn ve ârâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَّ بِالْمَكَانِ إِذَا ثَبَتَ وَسَكَنَ Ve

قَرٌّ [ḵarr] Pâlân ile semer beyninde bir şey΄in adıdır ki ona ricâl tâ΄ifesi rükûb ederler. Ve hevdece ve mihaffeye ıtlâk olunur. Ve tavuk pilicine denir, فَرَّوجَةٌ [ferrûcet] maʹnâsına. Ve bir mevziʹ adıdır. Ve

قَرُّ الثَّوْبِ [ḵarru’šamp;-šamp;evb] Bezin ve câmenin bükümüne ıtlâk olunur ve minhu yukâlu: إِطْوِ الثَّوْبَ عَلَى قَرِّهِ أَيْ غَرِّهِ Yaʹnî “Bükümüne bük” demektir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı