mehemmet ~ مَهَمَّةٌ

Kamus-ı Muhit - مهمة maddesi

اَلْهَمُّ [el-hemm] (hâ’nın fethi ve mîm’in teşdîdiyle) Hüzn ve endûh maʹnâsınadır; cemʹi هُمُومٌ [humûm] gelir; yukâlu: أَخَذَهُ هَمٌّ أَيْ حَزَنٌ Ve derûnda ʹazm ve tasmîm olunan husûsa denir; yukâlu: لَهُ هَمٌّ عَظِيمٌ وَهُوَ مَا هَمَّ بِهِ فِي نَفْسِهِ Burada هَمَّ بِهِ terkîbi kasd ve ʹazm maʹnâsınadır; gerçi mü΄ellif bu maʹnâyı burada zikr eylemedi lâkin Baṡâ΄ir’de resm eylemiştir, ke-mâ fî kavlihi taʹâlâ: ﴿وَلَقَدْ هَمَّتْ بِهِ وَهَمَّ بِهَا﴾ اَلْآيَة Ve ondan ism هِمَّةٌ [himmet]tir hâ’nın kesriyle; cemʹi هِمَمٌ [himem]dir, عِنَبٌ [ʹineb] vezninde. Ve

هَمٌّ [hemm] ve

مَهَمَّةٌ [mehemmet] (fetehâtla) Mahzûn ve gam-nâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَمَّهُ الْأَمْرُ هَمًّا وَمَهَمَّةً مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا حَزَنَهُ Ve

هَمٌّ [hemm] Eritmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَمَّ الشَّحْمَ إِذَا أَذَابَهُ وَيُقَالُ هَمَّ السُّقْمُ جِسْمُهُ أَيْ أَذَابَهُ وَأَذْهَبَ لَحْمَهُ Ve memeden süt sağmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَمَّ اللَّبَنَ إِذَا حَلَبَهُ Ve nâkaya sütünün pek kesreti zahmet ve ıztırâb vermek maʹnâsınadır; yukâlu: هَمَّ الْغُزْرُ النَّاقَةَ إِذَا جَهَدَهَا Ve haşerât-ı arz taʹbîr olunan cânverler yeryüzünde gezip yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: هَمَّتْ خَشَاشُ الْأَرْضِ هَمًّا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا دَبَّتْ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı