meyṯ ~ مَيْطٌ

Kamus-ı Muhit - ميط maddesi

اَلْمَيْطُ [el-meyṯ] (خَيْطٌ [ḣayṯ] vezninde) Cevr ve bîdâd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَاطَ فُلاَنٌ يَمِيطُ مَيْطًا إِذَا جَارَ Ve zecr ve âzâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَاطَهُ إِذَا زَجَرَهُ Ve

مَيْطٌ [meyṯ] ve

مَيَطَانٌ [meyeṯân] (fetehâtla) Baʹîd ve alarga olmak maʹnâsınadır; tekûlu: مَاطَ فُلاَنٌ عَنِّي مَيْطًا وَمَيَطَانًا أَيْ تَنَحَّى وَبَعُدَ Ve

مَيْطٌ [meyṯ] Alarga ve ırak eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَاطَهُ إِذَا نَحَّاهُ وَأَبْعَدَهُ Ve

مَيْطٌ [meyṯ] Nesne maʹnâsınadır; yukâlu: مَا عِنْدَهُ مَيْطٌ أَيْ شَيْءٌ Ve ziyâde ve mezîd maʹnâsınadır; yukâlu: إِمْتَلَأَ حَتَّى مَا يَجِدُ مَيْطًا أَيْ مَزِيدًا Ve şiddet maʹnâsınadır; yukâlu: أَمْرٌ ذُو مَيْطٍ أَيْ شِدَّةٍ Ve zor ve kuvvet maʹnâsınadır; yukâlu: أَخَذَهُ بِمَيْطِهِ أَيْ بِقُوَّتِهِ

Vankulu Lugatı - ميط maddesi

اَلْمَيْطُ [el-meyṯ] (mîm’in fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Bir kimse hükmünde zulm etmek. Ve baʹîd olmak ve ırak gitmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: مَاطَ فِي حُكْمِهِ يَمِيطُ مَيْطًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَمَاطَ فُلَانٌ إِذَا ذَهَبَ وَبَعُدَ Ebû ʹUbeyd eyitti: مُطْتُ عَنْهُ derler kaçan ondan ırak olsa. Ve ırak etmek maʹnâsına da gelir; tekûlu: مُطْتُ غَيْرِي إِذَا تَنَحَّيْتَهُ Ve

مَيْطٌ [meyṯ] Defʹe ve zecre dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı