nicâf ~ نِجَافٌ

Kamus-ı Muhit - نجاف maddesi

اَلنِّجَافُ [en-nicâf] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Ferâceye denir; yukâlu: لَبِسَ نِجَافَهُ أَيْ مِدْرَعَتَهُ Ve kapının alt eşiğine denir, ʹalâ-kavlin eşiğin üst tarafından kapı yamacına gelen yerine denir yâhûd kapı tırkazına ve mandalına denir. Mü΄ellif أُسْكُفَّةٌ [uskuffet]i alt eşik ile beyân eylemişti, burada وَأُسْكُفَّةُ الْبَابِ ʹibâretiyle sebt edip lâkin muktezâ-yı mâdde ʹulüvv ve rifʹat maʹnâsı olmakla alt eşik olmak mülâyim olmaz. Ve

نِجَافٌ [nicâf] Tekenin karnıyla zekeri aralığına sarıp bağladıkları deriye denir ki keçiye aşmağa mâniʹ olur.

Vankulu Lugatı - نجاف maddesi

اَلنِّجَافُ [en-nicâf] (nûn’un kesriyle) Cemʹi, zikr olunan yerler maʹnâsına. Ve

نِجَافٌ [nicâf] Kapının aşağı eşiğine dahi derler, أُسْكُفَّةُ الْبَابِ [uskuffetu’l-bâb] maʹnâsına, Aṡmaʹî rivâyeti üzere. Ve sâhib-i Ṡurâḩ نِجَافٌ [nicâf]ı pâşne-i der ile tefsîr etmesi münâsib değildir, zîrâ pâşne-i der kapının mîline derler ki kapı onun üzerine döner. Ve

نَجَفَةٌ [necefet] Kumdan olan dağ koltuğuna dahi derler. Ve

نِجَافٌ [nicâf] Tekenin zekerin yâ ayağına veyâhûd arkasına bağlamaktır tâ ki keçiye varmağa kâdir olmaya.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı