Nešret ~ نَثْرَةٌ

Kamus-ı Muhit - نثرة maddesi

اَلنَّثْرَةُ [en-nešamp;ret] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Burnun dimâga karîb içine denir ki geniz taʹbîr olunur, خَيْشُومٌ [ḣayşûm] maʹnâsına. Ve ona karîb olan yerine denir. Ve burun direğine doğru bıyıkların aralığında olan fürceye denir ve bu insân ile arslana mahsûstur derler. Ve

نَثْرَةٌ [Nešamp;ret] Menâzil-i kamerden bir menzil ismidir. Ve o iki kevkebden ʹibârettir ki miyâneleri bir karış mikdâr olup ve cirmlerinde beyâz bulut pâresine şebîh aklık eseri vardır; Esed sûretinin burnunda vâkiʹlerdir. Ve

نَثْرَةٌ [nešamp;ret] Telebbüsü sehl ve mülâyim olan zırha, ʹalâ-kavlin vâsiʹ zırha denir.

Vankulu Lugatı - نثرة maddesi

اَلنَّثْرَةُ [en-nešamp;ret] (nûn’un fethi ve šamp;â’nın sükûnuyla) Hayvânât burnunda olan nesneyi atmak için nefesin şiddetle ihrâc etmektir, insânın aksırması gibi; yukâlu: نَثَرَتِ الشَّاةُ إِذَا طَرَحَتْ مِنْ أَنْفِهَا الْأَذَى Ve

نَثْرَةٌ [nešamp;ret] İki bıyığın orta yerinde olan açık yer ki burun ʹamûdunun mukâbilesindedir ve arslanda dahi hâl böyledir. Ve

نَثْرَةٌ [Nešamp;ret] İki yıldıza derler ki ara yerlerinde bir karış mikdârı yer vardır. Ve onlarda eser-i beyâz vardır, ak bulut mesâbesinde ona أَنْفُ أَسَدٍ derler, kamer ona nâzil olur. Ve

نَثْرَةٌ [nešamp;ret] Bol zırha dahi derler, dirʹ-i vâsiʹa maʹnâsına. İbnu’s-Sikkît eyitti: اَلدِّرْعُ نَثْرَةٌ وَنَتْلَةٌ Ve نَتْلَةٌ [netlet] nûn ile ve tâ-i müsennâtla uzun demek.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı