اَلنَّجَاةُ [en-necât] (حَصَاةٌ [ḩaṡât] vezninde) Kurtulmak maʹnâsınadır ki zikr olundu. Ve hırs maʹnâsınadır; yukâlu: بِهِ نَجَاةٌ أَيْ حِرْصٌ Ve hased maʹnâsınadır. Zâhiren bunlar قَذِرَةٌ [ḵažiret] maʹnâsından me΄hûzdur. Ve
نَجَاةٌ [necât] Mantara denir, كَمْأَةٌ [kem΄et] maʹnâsına.
اَلنَّجَاةُ [en-necât] (nûn’un fethi ve elifin kasrıyla) Bi-maʹnâhu. Ve
نَجَاءٌ [necâ΄] Kezâlik sürʹat ve sebkat maʹnâsına dahi gelir; tekûlu: نَجَوْتُ نَجَاءً Ve
نَجَاةٌ [necât] Serîʹ olan nâkaya dahi derler. Ve
نَجَاةٌ [necât] ʹAsâya ve yaya şebîh olan nesneye sâlih olan ağaca dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ فِي أَرْضٍ نَجَاةٍ أَيْ ذَاتِ أَشْجَارٍ مَذْكُورَةٍ Ve
نَجَاةٌ [necât] Yüksek yere dahi derler, gûyâ ki selden halâsa sebeb olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı