Mü΄ellif Baṡâ΄ir’de dedi ki نَسِيءٌ [nesî΄] kelimesi, faʹîl bi-maʹnâ mefʹûldür, te΄hîr maʹnâsından me΄hûzdur ki mu΄ahhar kılınan nesne demektir; yukâlu: نَسَأَ الشَّيْءَ أَيْ أَخَّرَ فَهُوَ مَنْسُوءٌ ثُمَّ تَحَوَّلَ مَنْسُوءٌ إِلَى نَسِيءٍ كَمَا يُحَوَّلُ مَقْتُولٌ إِلَى قَتِيلٍ Ve İmâm Ferrâ΄ kavli üzere نَسِيءٌ [nesî΄] masdardır, te΄hîr eylemek maʹnâsınadır ve Ezherî kavlince إِنْسَاءٌ [insâ΄] maʹnâsına ismdir, masdar-ı hakîkî mevziʹine vazʹ olunmuştur. İntehâ. Ve
نَسِيءٌ [nesî΄] Suyu gâlib duruca süte denir.
اَلنَّسِيءُ [en-nesî΄] (nûn’un fethi ve sîn’in kesri ve meddiyle) Davar semirip tüyü bitmek; yukâlu: جَرَى النَّسِيءُ فِي الدَّوَابِّ Ve
نَسِيءٌ [nesî΄] Muharrem ayında olan hürmeten şehri te΄hîr etmeğe dahi derler; minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿إِنَّمَا النَّسِيءُ زِيَادَةٌ فِي الْكُفْرِ﴾ (التوبة 37) هُوَ فَعِيلٌ بِمَعْنَى مَفْعُولٍ مِنْ قَوْلِكَ نَسَأْتُ الشَّيْءَ فَهُوَ مَنْسُوءٌ إِذَا أَخَّرْتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı