niṡâb ~ نِصَابٌ

Kamus-ı Muhit - نصاب maddesi

اَلنِّصَابُ [en-niṡâb] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Her şey΄in asl ve esâs ve merciʹine denir; yukâlu: هُوَ نِصَابُهُ أَيْ أَصْلُهُ وَمَرْجِعُهُ Ve güneşin gurûb eylediği yere ıtlâk olunur; yukâlu: جَاءَتِ الشَّمْسُ إِلَى نِصَابِهَا أَيْ مَغِيبِهَا Ve bıçağın sapına ıtlâk olunur. Cemʹi نُصُبٌ [nuṡub] gelir, كُتُبٌ [kutub] gibi. Ve

نِصَابٌ [niṡâb] ʹÖrf-i şerʹde mâldan şol mikdâra ıtlâk olunur ki mâl ona bâlig oldukta zekâtı vâcib olur, meselâ gümüş iki yüz dirheme ve deve beş ʹadede eriştikte zekâtları vâcib olur. Pes gümüşün nisâbı iki yüz dirhem olur. Ve

نِصَابٌ [Niṡâb] Mâlik b. Nuveyre’nin feresi ismidir.

Vankulu Lugatı - نصاب maddesi

اَلنِّصَابُ [en-niṡâb] (nûn’un kesri ve ṡâd’ın tahfîfiyle) Bi-maʹnâhu. Ve

نِصَابٌ [niṡâb] Maldân şol mikdâra derler ki mâl ona eriştikte zekât lâzım olur, gümüş iki yüz dirheme eriştikte ve deve beş ʹadede eriştikte lâzım olduğu gibi. Ve

نِصَابٌ [Niṡâb] Bir atın ismidir. Ve

نِصَابٌ [niṡâb] Bıçak sapına dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı