el-ḵafd ~ اَلْقَفْدُ

Kamus-ı Muhit - القفد maddesi

اَلْقَفْدُ [el-ḵafd] (ḵâf’ın fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Bir adamın ensesine sille vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَفَدَهُ قَفْدًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا صَفَعَ قَفَاهُ بِبَاطِنِ كَفِّهِ Ve bir iş işlemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَفَدَ الرَّجُلُ إِذَا عَمِلَ الْعَمَلَ

اَلْقَفَدُ [el-ḵafed] (fethateynle) İnsân ve hayvân أَقْفَدُ [aḵfed] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَفِدَ الرَّجُلُ وَالْبَعِيرُ قَفَدًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَانَ أَقْفَدَ Ve

قَفَدٌ [ḵafed] Deve kısmının tabanı iç yüze doğru mâ΄il olmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَفِدَ الْبَعِيرَ قَفَدًا إِذَا كَانَ مَائِلَ الْخُفِّ إِلَى الْجَانِبِ الْإِنْسِيِّ فَهُوَ أَقْفَدُ Ve

قَفَدٌ [ḵafed] İnsân kısmında ayaklarının ökçeleri tarafı kuru ve ince ve ilerisi kaba olmak hasebiyle ense tarafından nazar edene bâdî-i nazarda ilerisi görünür olmaktan ʹibârettir. Ve davar kısmında قَفَدٌ [ḵafed] bilekçeleri dik olup ve tırnakları üzere meyilli olmaktan ʹibârettir ki bilekçeleri eğilmemekle tırnaklarının uçlarını basarak yürür. Bu hâlet art ayaklarında dahi olur, meʹâyibdendir; أَقْفَدُ [aḵfed] bunlardan sıfattır. Ve

قَفَدٌ [ḵafed] Sarığın ucunu salıvermeyerek başa sarık sarınmağa denir; yukâlu: اِعْتَمَّ بِالْقَفَدِ إِذَا لَفَّ عِمَامَتَهُ وَلاَ يَسْدُلُ عَذَبَتَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı