اَلْخَسْءُ [el-ḣas΄] (ḣâ’nın fethi ve sîn’in sükûnuyla) ve
اَلْخُسُوءُ [el-ḣusû΄] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Sürüp kovmak, tard ve tebʹîd maʹnâsınadır, lâkin gerek mü΄ellifin ve gerek sâ΄ir ümmehâtın temsîllerine göre köpek kısmını sürüp kovmağa mahsûstur; yukâlu: خَسَأَ الْكَلْبَ خَسْئًا وَخُسُوءًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا طَرَدَهُ Ve bu maʹnâda lâzım olur; sürülmekle yıkılıp gitmek maʹnâsına; yukâlu: خَسَأَ الْكَلْبُ نَفْسُهُ إِذَا بَعُدَ Ve bâsıra hîre ve zaʹîf ve fersiz olmak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: خَسَأَ الْبَصَرُ إِذَا كَلَّ
اَلْخُسُوءُ [el-ḣusû΄] (zammeteynle) Göz kamaşmak maʹnâsına; yukâlu: خَسَأَ بَصَرُهُ خَسْئًا وَخُسُوءًا أَيْ سَدِرَ Ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿يَنْقَلِبْ إِلَيْكَ الْبَصَرُ خَاسِئًا﴾ (الملك 4)
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı