اَلظَّلُّ [eż-żall] (żâ’nın fethiyle) ve
اَلظُّلُولُ [eż-żulûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bir adam gece işlemeyip bütün gündüz işlemek maʹnâsınadır; yukâlu: ظَلَّ نَهَارَهُ يَفْعَلُ كَذَا ظَلًّا وَظَلُولًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve baʹzı eşʹarda ظَلَّ لَيْلَهُ ʹunvânıyla da mesmûʹ olmuştur ki gece işlemekte dahi müstaʹmeldir.
اَلظُّلُولُ [eż-żulûl] (zammeteynle) Bir nesneyi gece işlemeyip gündüz işlemek; tekûlu: ظَلِلْتُ اَعْمَلُ كَذَا ظُلُولًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا عَمِلْتَهُ بِالنَّهَارِ دُونَ اللَّيْلِ Ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿فَظَلْتُمْ تَفَكَّهُونَ﴾ (الواقعة، 65) ve ظلتم kelimesindeki ehad-ı lâmeyn hazf olunmuştur, şâzz olan tahfîflerdendir, nitekim مَسٌّ kelimesin tashîhte zikr olunmuştur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı