اَلنَّشْغُ [en-neşġ] (nûn’un fethi ve şîn-i muʹcemenin sükûnuyla) Akmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَشَغَ الْمَاءُ نَشْغًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا سَالَ Ve dürtmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَشَغَهُ بِالرُّمْحِ إِذَا طَعَنَهُ بِهِ Ve çocuğun boğazına ağız otu dökmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَشَغَ الصَّبِيَّ إِذَا أَوْجَرَهُ Ve suyu el ile kaldırıp içmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَشَغَ الْمَاءَ إِذَا شَرِبَ بِيَدِهِ Ve baygınlık derecesinde hınçkırmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَشَغَ فُلاَنٌ إِذَا شَهِقَ حَتَّى كَادَ يُغْشَى عَلَيْهِ
اَلنَّشْغُ [en-neşġ] (nûn’un fethi ve şîn’in sükûnuyla) Bir mertebe haykırmak ki gaşy olmak dâ΄iresine vara; yukâlu: نَشَغَ يَنْشَغُ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ Ebû ʹUbeyd eyitti: İnsândan نَشْغٌ [neşġ] sâdır olmaz, illâ sâhibine teşevvukan yâhûd te΄essüfen veyâhûd mülâkâtına mahabbeten olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı