el-heyd ~ اَلْهَيْدُ

Kamus-ı Muhit - الهيد maddesi

اَلْهَيْدُ [el-heyd] (كَيْدٌ [keyd] vezninde) ve

اَلْهَادُ [el-hâd] (gayr-i kıyâs üzere yâ’yı elife kalble) Bir adamı mehûl ve mûhiş nesne ile belinlendirmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَادَهُ يَهِيدُهُ هَيْدًا وَهَادًا إِذَا أَفْزَعَهُ Ve bir kimseyi gussa-nâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَادَهُ إِذَا كَرَّبَهُ Ve bir nesneyi tahrîk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَادَهُ إِذَا حَرَّكَهُ Ve bir nesneyi ıslâh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَادَهُ إِذَا أَصْلَحَهُ

Vankulu Lugatı - الهيد maddesi

اَلْهَيْدُ [el-heyd] (hâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi tahrîk etmek; tekûlu: هِدْتُ الشَّيْءَ أَهِيدُهُ هَيْدًا إِذَا حَرَّكْتَهُ Ve fi’l-hadîsi: “هِدْهُ” يَعْنُونَ الْمَسْجِدَ ثُمَّ أَصْلِحْهُ أَيْ حَرِّكْهُ Yaʹnî mescidin tahrîki ıslâhı için gerektir. Pes هِدْهُ deki zamîr مَسْجِدٌ e râciʹdir; ve tekûlu: مَا يَهِيدُنِي ذَلِكَ Yaʹnî “O beni harekete ve ıztırâba getirmez, pes ondan mübâlâtım yoktur.” Yaʹḵûb eyitti: يَهِيدُ kelimesiyle harf-i nefy tekellüm olunması lâzımdır, istiʹmâl-i ʹArabda harf-i nefysiz tekellüm olunmaz.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı