اَلنَّكَظُ [en-nekaż] (fethateynle) ve
اَلنَّكْظُ [en-nekż] (nûn’un fethi ve kâf’ın sükûnuyla) ve
اَلنَّكَظَةُ [en-nekeżat] (fetahâtla) ve
اَلْمَنْكَظَةُ [el-menkeżat] (مَسْعَدَةٌ [mesʹadet] vezninde) Çabalamağa denir; tekûlu: نِلْتُهُ بِالنَّكَظِ وَالنَّكْظِ وَالنَّكَظَةِ وَالْمَنْكَظَةِ أَيْ بِالْجَهْدِ Ve ivmeğe denir, ʹacele ve şitâb maʹnâsına. Ve
نَكَظٌ [nekaż] (fethateynle) Pek acıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَكَظَ الرَّجُلُ نَكَظًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا جَاعَ شَدِيدًا Ve ivdirmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَكَظَهُ إِذَا أَعْجَلَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı