el-els ~ اَلْأَلْسُ

Kamus-ı Muhit - الألس maddesi

اَلْأَلْسُ [el-els] (hemzenin fethi ve lâm’ın sükûnuyla) ʹAkl şûrîde ve muhtell olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أُلِسَ الرَّجُلُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ أَلْسًا إِذَا اخْتَلَطَ عَقْلُهُ فَهُوَ مَأْلُوسٌ Ve hıyânet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَسَهُ إِذَا خَانَهُ Ve aldatmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَسَهُ إِذَا غَشَّهُ Ve yalan söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَسَ الرَّجُلُ إِذَا كَذَبَ Ve hırsızlık eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَسَ الْمَالَ إِذَا سَرَقَهُ Ve re΄y ve tedbîrde hatâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَسَ فِي رَأْيِهِ إِذَا أَخْطَأَ Ve töhmet ve rîbet maʹnâsınadır ki sû΄-i zann îrâs edecek nesnedir; tekûlu: أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الْأَلْسِ أَيِ الرِّيبَةِ Ve marazdan yâhûd sâ΄ir ʹârızadan nâşî hilkat-i vücûd mütegayyir olmak maʹnâsınadır; tekûlu: مَا هَذَا الْأَلْسُ أَيْ تَغَيُّرُ الْخَلْقِ Ve delirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصَابَهُ الْأَلْسُ أَيِ الْجُنُونُ Ve asl-ı sû΄ maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ مِنْ أَلْسٍ أَيْ أَصْلٍ سُوءٍ

Vankulu Lugatı - الألس maddesi

اَلْأَلْسُ [el-els] (hemzenin fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Hıyânet maʹnâsına; yukâlu: أَلَسَ يَأْلِسُ أَلْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي ve minhu kavluhum: فُلَانٌ لَا يُدَالِسُ وَلَا يُؤَالِسُ Ve مُدَالَسَةٌ [mudâleset] dâl-ı mühmele ile مُخَادَعَةٌ [muḣâdeʹat] maʹnâsınadır. Ve

أَلْسٌ [els] İhtilât-ı ʹakla dahi derler; yukâlu: أُلِسَ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı