اَلْبَلْهَاءُ [el-belhâ΄] (حَمْرَاءُ [ḩamrâ΄] vezninde) Şol nâkaya ıtlâk olunur ki kuvvet ve temkîn ve celâdeti olmakla aslâ bir nesneden gocunup ürkmez ola, gûyâ ki hamâkati olmakla o makûle nesneleri idrâk eylemez olur; yukâlu: نَاقَةٌ بَلْهَاءُ أَيْ لَا تَنْحَاشُ مِنْ شَيْءٍ مَكَانَةً وَرَزَانَةً Ve
بَلْهَاءُ [belhâ΄] Bir maʹrûf nâka ismidir. Ve şol hatuna ıtlâk olunur ki soyu ve kalbi pâk ve pâkîze olmakla her ne söyleseler inanıp aldanır ola; yukâlu: إِمْرَأَةٌ بَلْهَاءُ أَيْ كَرِيمَةٌ مَزِيرَةٌ غَرِيرَةٌ مُغَفَّلَةٌ
اَلْبَلْهَاءُ [el-belhâ΄] (bâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnu ve elifin meddiyle) Şol ʹavrettir ki zikr olunan sıfat üzere ola. Ve fi’l-hadîsi: “أَكْثَرُ أَهْلِ الْجَنَّةِ الْبُلْهُ” Yaʹnî ekser-i ehl-i cennet dünyâ husûsunda ebleh olanlardır, dünyâya ihtimâmları az olduğu için her ne denli âhiret husûsunda ʹukalâ ve ezkiyâ iseler dahi; yukâlu: شَبَابٌ أَبْلَهُ Yaʹnî yiğitlik ʹâleminde nevʹ garâret olduğu için yiğitliği gâh belâhetle ve gâh cunûnla sıfatlarlar, hâzihi’l-esbâba münâsebeti olduğu için ve yukâlu: عَيْشٌ أَبْلَهُ إِذَا كَانَ قَلِيلَ الْغُمُومِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı