اَلْبَيْتُ [el-beyt] (bâ’nın fethiyle) ve
اَلْبُيَاتُ [el-buyât] (ثُبَاتٌ [šamp;ubât] vezninde) ve
اَلْمَبِيتُ [el-mebît] (مَقِيلٌ [meḵîl] vezninde) ve
اَلْبَيْتُوتَةُ [el-beytûtet] (شَيْخُوخَةٌ [şeyḣûḣat] vezninde) Gece vakti bir iş görmek ve geceyi bir iş ile geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَاتَ يَفْعَلُ كَذَا يَبِيتُ وَيَبَاتُ بَيْتًا وَبَيَاتًا وَمَبِيتًا وَبَيْتُوتَةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالرَّابِعِ أَيْ يَفْعَلُهُ لَيْلاً وَلَيْسَ مِنَ النَّوْمِ Yaʹnî gece uyumak, bunun vazʹ maʹnâsında dâhil değildir, zîrâ bi’l-mübâşere olan fiʹle mahsûstur. Pes بَاتَ فُلاَنٌ يَنَامُ demek câ΄iz değildir. وَمَنْ أَدْرَكَهُ الَّليْلُ فَقَدْ بَاتَ
اَلْبَيْتُوتَةُ [el-beytûtet] (bâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnu ve tâ’nın zammıyla) Gecelemek; yukâlu: بَاتَ يَبِيتُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَبَاتَ يَبَاتُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve
بَيْتُوتَةٌ [beytûtet] Gece işlemeğe dahi derler; yukâlu: بَاتَ يَفْعَلُ كَذَا إِذَا فَعَلَهُ لَيْلًا كَمَا يُقَالُ ظَلَّ يَفْعَلُ كَذَا إِذَا فَعَلَهُ نَهَارًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı