اَلتَّأَبُّطُ [et-te΄ebbuṯ] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bir nesneyi koltuğa almak maʹnâsınadır; yukâlu: تَأَبَّطَ الشَّيْءَ إِذَا وَضَعَهُ تَحْتَ إِبْطِهِ Ve Muḋar b. Nizâr kabîlesinden Šâbit b. Câbir’i تَأَبَّطَ شَرًّا [Te΄ebbeṯa Şerren] lakabıyla telkîb eylediklerinin sebebi budur: Mezbûr meşâhîr-i lusûstan idi. Bir gün ok terkeşini, ʹalâ-kavlin yayını yâhûd bıçağını koltuğuna çalıp hânesinden taşra oldu. Doğru kavminin cemʹiyyet-gâhına varıp niçelerini darb ve zahm-dâr eylemekle lakab-ı mezbûr ile mülakkab eylediler. Lâkin meşhûru taşra çıktıktan sonra baʹzı kimseler vâlidesine gelip su΄âl ettiklerinde لاَ أَدْرِي وَقَدْ تَأَبَّطَ شَرًّا demekle mülakkab oldu. Ve bu tasgîr ve terhîm olunmaz ve nisbetinde تَأَبَّطِيٌّ [te΄ebbeṯiyy] denir. Ve
تَأَبُّطٌ [te΄ebbuṯ] Fûta ve şâl makûlesinin ucunu sağ koltuğu altından alıp sol omuza atmağa denir; yukâlu: تَأَبَّطَ إِزَارَهُ إِذَا أَدْخَلَهُ مِنْ تَحْتِ يَدِهِ الْيُمْنَى فَيُلْقِيَهُ عَلَى مَنْكِبِهِ الْأَيْسَرِ
اَلتَّأَبُّطُ [et-te΄ebbuṯ] (fethateynle) Bir nesneyi koltuğa almak; yukâlu: تَأَبَّطَ الشَّيْءَ إِذَا جَعَلَهُ تَحْتَ إِبْطِهِ Ve
تَأَبُّطٌ [te΄ebbuṯ] إِضْطِبَاعٌ [iḋṯibâʹ]a dahi derler. Ve إِضْطِبَاعٌ [iḋṯibâʹ] ridâyı sağ koltuğu altına alıp ucunu sol omuzu üzerine bırakmağa derler ve Ebû Hureyre’nin radıyallâhu ʹanhu ridâlanması bu vech üzere idi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı