et-tebîʹ ~ اَلتَّبِيعُ

Kamus-ı Muhit - التبيع maddesi

اَلتَّبِيعُ [et-tebîʹ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Bir adamın yâver ve nâsırına ıtlâk olunur, dâ΄imâ ona nusretle tebaʹiyyet eder; yukâlu: لَهُ فُلاَنٌ تَبِيعٌ أَيْ نَاصِرٌ Ve zimmetinde bir kimsenin mâl-ı matlûbu olan adama denir ki metbûʹ maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ تَبِيعُهُ وَهُوَ الَّذِي لَهُ عَلَيْهِ مَالٌ Ve tâbiʹ maʹnâsınadır; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿ثُمَّ لاَ تَجِدُوا لَكُمْ عَلَيْنَا بِهِ تَبِيعًا﴾ أَيْ ثَائِرًا وَلاَ طَالِبًا Ve

تَبِيعٌ [tebîʹ] Bir yaşında olan sığır tosununa denir, henüz anasıyla gezdiğine mebnî. Mü΄ennesi تَبِيعَةٌ [tebîʹat]tır. Cemʹi تِبَاعٌ [tibâʹ] ve تَبَائِعُ [tebâ΄iʹ]dir, صِحَافٌ [ṡiḩâf] ve صَحَائِفُ [ṡaḩâ΄if] gibi; yukâlu: بَقَرَةٌ لَهَا تَبِيعٌ أَيْ وَلَدٌ فِي الْأُولَى يَعْنِي فِي السَّنَةِ الْأُولَى Ve boynuzları ve kulakları besberâber olan tosuna da denir; yukâlu: عِجْلٌ تَبِيعٌ إِذَا كَانَ قَدِ اسْتَوَى قَرْنَاهُ وَأُذُنَاهُ Ve

تَبِيعٌ [Tebîʹ] Ashâbdan Ḩârišamp; er-Ruʹaynî pederinin ismidir. ʹAlâ-kavlin bu زُبَيْرٌ [zubeyr] veznindedir. Ve زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde Tubeyʹ b. ʹÂmir el-Ḩimyerî, Kaʹbu’l-Ḩibr’in zevcesi oğludur. Mü΄ellif şöhretine mebnî Kaʹbu’l-Aḩbâr ʹunvânında resm eylemiştir, yoksa “ح،ب،ر” mâddesinde neyh eylemişti. Ve Tubeyʹ b. Suleymân Ebi’l-ʹAdebbes muhaddisîndendir.

Vankulu Lugatı - التبيع maddesi

اَلتَّبِيعُ [et-tebîʹ] (tâ’nın fethi ve bâ’nın kesri ve meddiyle) Tâbiʹ maʹnâsınadır; kâlallâhu taʹâlâ: ﴿ثُمَّ لَا تَجِدُوا لَكُمْ عَلَيْنَا بِهِ تَبِيعًا﴾ (الإسراء 69) Kâle’l-Ferrâ أَيْ ثَائِرًا وَلَا طَالِبًا وَهُوَ بِمَعْنَى تَابِعٍ Ve

تَبِيعٌ [tebîʹ] Sığır buzağısına dahi derler ki evvel senede ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı