et-tecbiyet ~ اَلتَّجْبِيَةُ

Kamus-ı Muhit - التجبية maddesi

اَلتَّجْبِيَةُ [et-tecbiyet] (تَأْدِيَةٌ [te΄diyet] vezninde) Bir kimse ellerini rükûʹ hey΄etinde dizlerine komak, ʹalâ-kavlin sücûd hey΄etinde yere komak yâhûd yüzü üzere yere kapanmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَبَّى الرَّجُلُ إِذَا وَضَعَ يَدَيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ أَوْ عَلَى الْأَرْضِ أَوِ انْكَبَّ عَلَى وَجْهِهِ Ve rükûʹ eden adamın hey΄eti üzere ayağa kalkmak maʹnâsınadır ki ellerini dizlerine koyup eğilerek kalmaktır, zîrâ hâlet-i mezbûrede aʹzâsını cemʹ etmiş olur. Kâle’ş-şârih ve fî hadîsi ʹAbdillâh b. Mesʹûd ennehu zekere’l-kıyâmete kâle: “ويُجَبُّونَ تَجْبِيَةَ رَجُلٍ وَاحِدٍ قِيَامًا لِرَبِّ الْعَالَمِينَ” وَهِيَ أَنْ يَقُومَ قِيَامَ الرَّاكِعِ

Vankulu Lugatı - التجبية maddesi

اَلتَّجْبِيَةُ [et-tecbiyet] (ʹalâ-vezni اَلتَّرْبِيَة [et-terbiyet]) İnsân rükûʹ eden kimsenin kıyâmı gibi kıyâm etmek. Ve fî hadîsi İbn Mesʹûd fî zikri’l-kıyâme hîne yunfehu fî’s-sûri kâle: “فَيَقُومُونَ فَيَجُبُّونَ تَجْبِيَةَ رَجُلٍ وَاحِدٍ قِيَامًا لِرَبِّ الْعَالَمِينَ” Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: تَجْبِيَةٌ [tecbiyet] iki tarîkle olur: biri odur ki bir kimse kıyâm edip ellerin dizleri üzerine vazʹ eyleye ki bundan rükûʹ ile taʹbîr olunur ve biri dahi odur ki bir kimse dizleri üzere çöküp yüzün yere koya ki bundan سُجُودٌ [sucûd] ile taʹbîr olunur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı