et-tešvîb ~ اَلتَّثْوِيبُ

Kamus-ı Muhit - التثويب maddesi

اَلتَّثْوِيبُ [et-tešamp;vîb] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi rücûʹ ve ʹavdet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ثَوَّبَ الرَّجُلَ تَثْوِيبًا اِذَا رَجَعَ Ve bir kimseye ʹameli mukâbilinde ecr ve cezâ vermek maʹnâsınadır; yukâlu: ثَوَّبَهُ مَثُوبَتَهُ أَيْ أَعْطَاهُ إِيَّاهَا Ve ʹivaz vermek maʹnâsınadır; yukâlu: ثَوَّبَهُ أَيْ عَوَّضَهُ Ve cemâʹati namaz kılmağa çağırmak yâhûd iki kerre çağırmak; ʹalâ-kavlin sabâh ezânında mü΄ezzinler mütevâliyen iki defa اَلصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ demek maʹnâsınadır ki Hazret-i Bilâl’den ibtidâ mesmûʹ-ı hümâyûn oldukta takrîr buyurulmakla sünnet olmuştur; yukâlu: ثَوَّبَ الْمُؤَذِّنُ اِذَا دَعَا الْجَمَاعَةَ إِلَى الصَّلاَةِ بِقَوْلِهِ حَيَّ عَلَى الصَّلاَةِ أَوْ ثَنَّى الدُّعَاءَ أَوْ قَالَ فِي أَذَانِ الْفَجْرِ اَلصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ مَرَّتَيْنِ عَوْدًا عَلَى بَدْءٍ Ve

تَثْوِيبٌ [tešamp;vîb] Namâz için kâmet getirmek maʹnâsınadır; yukâlu: ثَوَّبَ لِلصَّلاَةِ اِذَا أَقَامَ Ve farz namâzından sonra nâfile kılmak maʹnâsınadır ki cümlesi ʹavdeti mutazammındır. Ve bunlar hakîkat-ı şerʹiyyelerdir; yukâlu: ثَوَّبَ بِرَكْعَتَيْنِ اِذَا تَطَوَّعَ بِهِمَا بَعْدَ الْفَرِيضَةِ

Vankulu Lugatı - التثويب maddesi

اَلتَّثْوِيبُ [et-tešamp;vîb] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Sevâb vermek. Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ﴾ (المطففين 36) أَيْ جُوزُوا Ve erte ezânında “اَلصَّلَاةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ” demek. Ve yüce âvâz ile merreten baʹde-uhrâ çağırmak.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı