et-tebyîn ~ اَلتَّبْيِينُ

Kamus-ı Muhit - التبيين maddesi

اَلتَّبْيِينُ [et-tebyîn] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi vâzıh ve âşikâre olmak ve vâzıh ve âşikâre kılmak maʹnâlarına lâzım ve müteʹaddî olur; tekûlu: بَيَّنْتُهُ أَيْ أَوْضَحْتُهُ وَبَيَّنَ الشَّيْءُ إِذَا اتَّضَحَ Ve bir adam kızını kocaya vermek maʹnâsınadır; yukâlu: بَيَّنَ بِنْتَهَا إِذَا زَوَّجَهَا Ve ağacın henüz yaprakları belirmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: بَيَّنَ الشَّجَرُ إِذَا بَدَا وَرَقُهُ وَظَهَرَ أَوَّلَ مَا يَنْبُتُ Ve hayvânın boynuzu tümüp zuhûr eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: بَيَّنَ الْقَرْنُ إِذَا نَجَمَ

Vankulu Lugatı - التبيين maddesi

اَلتَّبْيِينُ [et-tebyîn] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bir nesneyi vâzıh kılmak. Ve

تَبْيِينٌ [tebyîn] Vâzıh olmak maʹnâsına da gelir. Ve fi’l-mesel: “قَدْ بَيَّنَ الصُّبْحُ لِذِي عَيْنَيْنِ” أَيْ تَبَيَّنَ Ve Cevherî’nin bu kelâmından fehm olunur ki تَبْيِينٌ [tebyîn] dahi lâzım ve müteʹaddî gele, hâlâ ki ondan akdem hem lâzım ve hem müteʹaddî gelmesin إِفْعَالٌ [ifʹâl]e ve تَفْعِيلٌ [tefʹîl] ve إِسْتِفْعَالٌ [istifhâm]e mahsûs etmiştir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı