اَلتَّجَنُّنُ [et-tecennun] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve
اَلتَّجَانُّ [et-tecânn] (teşdîd-i nûn’la تَفَاعُلٌ [tefâʹul] vezninde) Delirmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَجَنَّنَ زَيْدٌ وَتَجَانَّ إِذَا صَارَ مَجْنُونًا Ve
تَجَنُّنٌ [tecennun] Yerin nebâtı bi’l-cümle çiçek açmak maʹnâsınadır. Ve bu, taḣarrüc ve te΄ešamp;šamp;üm bâbındandır; yukâlu: تَجَنَّنَتِ الْأَرْضُ إِذَا أَخْرَجَتْ زَهْرَهَا وَنَوْرَهَا Ve
تَجَنُّنٌ [tecennun] ve
تَجَانُنٌ [tecânun] Deli olmayan adam musannaʹ delilik sûreti göstermek maʹnâsınadır; yukâlu: تَجَنَّنَ عَلَى فُلَانٍ وَتَجَانَنَ إِذَا أَرَى مِنْ نَفْسِهِ الْجُنُونَ
اَلتَّجَانُّ [et-tecânn] (tâ’nın fethi ve nûn’un teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu eyzan; yukâlu: تَجَانَنَ وَتَجَانَّ إِذَا أَرَى مِنْ نَفْسِهِ أَنَّهُ مَجْنُونٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı